Uyku ve Yaşam Kalitesi

Uyku apnesi ve horlama yaşam kalitesini düşürüyor !

Uyku problemleri , kalp krizi , ani kalp durması , kalp yetersizliği, şeker hastalığı, depresyon, anksiyete, reflü hastalığı, cinsel isteksizlik ve ereksiyon bozukluğu gibi birçok değişik hastalığa neden olabilmektedir.

Uyku sorunları günümüzde çok yaşanan sorunların başında gelmektedir. Uyku sorunu yaşayan kişilerin iş verimleri düşüyor, akademik düşüşlere de neden olmaktadır.

Uykusu tam alamadan yaşayanların sebep olduğu trafik kazaları artık daha çok dikkat çekmektedir. Her nefes durmasının ardından gelişen oksijen düşmesi ise tüm vücuda etki ediyor özellikle hayati açıdan çok önemli olan kalp ve beyne hasar verebilmektedir.

Yine uyku apnesi hastalığının sonucunda kan basıncı kontrolü bozulabilir ve yüksek tansiyon hastalığı ortaya çıkabilir.

Normal uyku gece saatlerinde gerçekleşir ve belirli sürekliliği olması gerekmektedir. Uyku sırasında vücut gevşer, kaslar dinlenir ve diğer organlar farklı bir tempoda çalışmaya devam eder. Bir kişi gece belirli saatte uyumuyorsa, uykusu sürekli bölünüyorsa, sabah uyandığında kendini dinlenmiş, zinde hissetmiyorsa, sabah baş ağrısı ile uyanıyorsa, kendini gergin ve tahammülsüz hissediyorsa ve gün içinde istemli veya istemsiz uykusu oluyorsa mutlaka uyku sırasında fark etmediği bir sorun yaşıyordur.

Solunum yaşam için en önemli fonksiyondur. Solunum sırasında hava akciğerlere taşınır ve vücudun yakıtı olan havadaki oksijen kana karışır ve kalbe gönderilir. Kalp bir pompa gibi oksijenlenmiş kanı tüm vücuda gönderir ve oksijenlenmesi gereken kanı akciğerlere yollar. Bu nedenle yaşamın devam etmesi için hem uyanıklık ve hem uyku sırasında öncelikle soluk alıp vermenin düzenli bir şeklide devam etmesi gerekir. Uyanıklık sırasında solunumla ilgili meydana gelen sorunları fark etmek mümkün olduğu halde, gece uyku sırasında solunumda ki problemler her zaman fark edilemeyebilir.

Eşleri horlayanlar , yaşamları boyunca iki yıllık uykularını kaybediyorlar. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre 3 İngiliz’den birinin gece uykusu bir horlayan partner tarafından çalınıyor ve partner ortalama her gece 2 saatlik uykusundan oluyor.Evliliğin ortalama 24 yıl sürdüğünü düşünen araştırmacılar böylece İngiltere de 15 milyon insanın yaşamları boyunca 2 yıllık uykusunu kaybettiğini hesapladılar.

Araştırma sonucuna göre horlayanların üçte ikisinin erkek ve çoğunlukla fazla kilolu olduğunu belirten araştırmacılar bunların özellikle alkol aldıktan sonra daha kötü horladıklarını kaydettiler.

Araştırmaya katılan İngiliz yetişkinlerin yarısından fazlası horlamanın cinsel yaşamlarını olumsuz etkilediğini söylerken ,% 85 ‘i de eşlerinin horlama sorunu tedavi edilse ilişkilerinin daha iyi olacağını ifade ettiler.Bir çok çift horlama yüzünden ayrı odalarda yattıklarını bildirdiler.

Uyku apnesi hastalarının teşhis konulmadan ortalama 7 yıl geçirdikleri ve bu nedenle ortalama 19 değişik hekime başvurdukları da bildirilmiştir. Buna bağlı olarak yaşamları kısalmakta ve yaşam kaliteleri bozulmaktadır.

Kardiyologların, çocuk hastalıkları uzmanlarının, Psikiyatrların, Psikologların, K.B.B. uzmanlarının, Göğüs hatalıkları uzmanlarının, Nörologların ,Dahiliye Uzmanlarının, Aile hekimlerinin ve tüm hekimlerin horlayan,  tansiyonu yüksek hastalarda mutlaka bu hastalığı akıllarına getirmeleri çok önemlidir.